7 Mart 2011 Pazartesi

Hakeem '' The Dream'' Olajuwon


1984 Nba draftı, ileride  Nba tarihine geçecek isimlerin bulunduğu bir draft olarak hatırlanır. John Stockton, Charles Barkley, Michael Jordan’ın aynı sezon Nba’e  adım attığı bu seçmelerin 1 numarası ise Hakeem Olajuwon olur ve kariyerinin sonuna kadar (son sezonunda Toronto’ya takas edilir) formasını giyeceği Houston Rockets saflarına katılır.

1963 yılının 21 Ocak’ında Lagos’ta dünyaya gelen ‘’Akeem’’ (isminin başına sonradan ‘’H’’ ekler) büyüdüğü şartlarda ileride efsane bir basketbolcu olacağına o günlerde hiç kimse inanmazdı herhalde.  Şansını futbolda kalecilik ve hentbolda deneyen genç nijeryalı basketbola geç sayılabilecek bir yaşta -17- başlar. Fakat basketbol aşkı onu Kara Kıta’dan Yeni Dünya’ya getirir ve  Guy Lewis’in University of Houston takımına katılır. 3 sezon oynadığı ‘’Puma’’ların tarihi ‘’Phi Slama Jamma’’ diye anılan kadrosunun bir parçası olur (Clyde Drexlerle birlikte) . 3 sezonu 13.3 sayı 10.7 ribaund ve 4.5 blok ortalamalarıyla geçirir ve takımı 3 sezon üstüste NCAA Final-Four’u oynar. Üniversite yıllarındayken aynı dönem Rockets forması giyen efsane pivot Moses Malone ile yazları yaptığı çalışmaların savunma ve oyun zekasına büyük şeyler kattığını da atlamayalım. Bir kolej oyuncusu için Malone ile birebir çalışmak müthiş bir fırsat.Üniversite kariyerinin sonunda 34 numaralı forması üniversitede emekliye ayrılır.

Draft edildiği sezon 6,3 milyon dolarlık bir kontrat yapar. 2.23lük Ralph Sampson (84 sezonu yılın çaylağı) ile 2,13lük Olajuwon orjinal ikiz kuleleri oluştururlar. ‘’Rockets’’ 29-53 ile bitirdiği bir önceki sezonun aksine 84-85 sezonunu 48-34 ile bitirir. 20.6 sayı, 11.9 ribaund ve 2.68 blok çaylak sezonu için müthistir ama Yılın çaylağı ödülünü Michael Jordan alır.

Ertesi sezon Rockets 51-31'le bitirir normal sezonu ve Hakeem de 23.5 sayı, 11.5 ribaund ve 3.4 blok’u yakalar. Konferans finalinde Lajers’ı 4-1’le geçerler. Lakers koçu Pat Riley’’Hakeem’i durdurmak için herşeyi yaptık, gerektiğinde 4’lü sıkıştırma getirdik fakat o büyük bir oyuncu’’ açıklamalarını yapar seri sonunda. Kazanılan 3. ve 4. Maçlarda toplam 75 sayı bırakır Lakers potasına. Fakat 86 finallerinde Nba tarihinin en iyi takımlarından olan Boston’a 4-2 ile elenirler.

84 Draftı
86-87 sezonuna gelindiğinde Hakeem artık ligi domine eden pivot olmuştur. Abdul-Jabbar’ın kariyerinin son günlerini yaşadığı; Ewing, David Robinson gibi isimlerin Nba’e yeni katıldığı dönemdir. Hakeem için ise rekorlar çağı başlar. Sezon içinde Rockets’ın 13 kategoride birden istatistik lideri olur. Evet yanlış duymadınız tek tek düşünüldüğünde hatıra gelmesi dahi zor olan bir işi başarır. (ben biraz zorlayarak kendi kendime 13 kategori yazabildim). Skor, ribaund, top çalma ve blok dahildir bu listeye. İstatistiklerin tutulduğu 73-74 sezonundan beri bunu başran 2. İsim olur-ilki Dave Cowens 77-78 sezonu – 23,4 sayı 11,4 ribaund ve 3,39 blok rakamlarını yakalar. Normal sezonu 42-40la bitieren Rockets konferans yarı finalinde Seattle’a elenir

Bir sonraki sezonun ortasında takımdaki en büyük yardımcısı Ralph Sampson Golden State’e takas edilir ve takımın saha içindeki tek süperstar’ı haline gelir. Sezon boyu performansıyla da Sampson’un yokluğunu hiç aratmaz. 21 Nisan günü Spurs karşısında 38 sayı 10 ribaund ve 10 blokla ilk kariyer triple double’ını yapar. Fakat takımdaki kadro yetersizliğinden dolayı playofflarda ilk turda Dallas’a elenirler ve şampiyonluk yüzüğüne kavuşamaz Hakeem. Dallasa karşı 4 maçta tam 150 sayı bulur ve 37,5 ortalamayla bir rekoru daha kırar(4 maçta biten serilerde en yüksek sayı ortalaması)

88-89 sezonunda 3. Defa üst üste All Nba First Team’e seçilir. Tabi yine bir rekordur bu ve 3 defa üst üste seçilen 3. isim olur (George Mikan ve Abdul-Jabbar’dan sonra). Sezonu sayı, ribaund, top çalma ve blok kategorilerinde ilk 10'da bitirir hem de üst üste 2.sezon. Fakat Rockets yine playofflarda elenmekten kurtulamaz.

İkiz kuleler Sampson & Olajuwon
89-90 hem ribaund (14.0) hem de blok (4.59) kategorilerinde aynı sezonda lider olan 3. Oyuncu olur.(Önceki ikili Bill Walton ve Abdul-Jabbar) Ayrica 2 sezon  üst üste ribaund kategorisinde lider gelen 4. isim olur(Bill Russell, Wilt Chamberlain ve Moses Malone,daha sonra Rodman da bu ekibe dahil olur) Esas bomba 29 Mart akşamı gelir ve Hakeem lig tarihinde quadre double yapan 3. isim olur ( Nate Thurmond, Alvin Robertson, Amiral Robinson da 94'te dahil olur) 18 sayı 16 ribaund 11 blok 10 asist ile. Tabii takımı yine ilk turda elenir, bu kez Lakers’a. 90-91’de ise sakatlık problemiyle uğraşır. 3 Ocak’ta Chicago’dan Bill Cartwright’ın dirseğiyle göz küresini saran kemikleri kırılır ve 25 maç kaçırır. Ortalamaları yine yüksektir fakat sıralama için gerekli olan kriterleri (en az 70 maç veya 800) ribaundu yakalayamadığı için değerlendirmeye dahil edilemez. Play-offlar ise zaten hüsrandır. Takip eden sezonda bu kez Atrial Fibrillasyon denilen kalp problemiyle uğraşır, normal sezonda 12 maç kaçırır. 69 maçta double-double yapar. Daha ilgi çekici olan ise 4 ayrı maçta 9’ar blok yapmasıdır.

Bu arada kontrat yenilemesi gerekir Hakeem’in. Uzun bir süre ismi takas dedikodularında yer alır. Fakat takımın patronu Les Alexander Hakeem’i bırakmaz ve takımda tutar. Sezon ortasında ise usta koç  Rudy Tomjanovich’i takımın başına getirir ve bir sonraki sezon artık şampiyonluğu ne kadar istediğini gösterir. Tabi kontratı yenileyen Hakeem 26,1 sayı 13,0 ribaund ve 4,17 blokla yine müthiş oynar. Ayrıca 2 Nisan 1993’te Amerikan vatandaşlığına geçer.

Amerikan vatandaşı Hakeem
Artık özlenen şampiyonluğun geldiği sezondur 93-94. Hakeem normal sezonda Mvp seçilir. Kıta dışından bu ödülü kazanan ilk isimdir. New-York’u 4-3 ile geçtikleri final serisinde de Mvp olarak adını tarihe yazdırır.( 29.1 sayı, 9.1 ribaund, ve 3.86 blok ) Kariyerinin ilk yüzüğüne sahip olmuştur Hakeem. Aynı sezon içinde bir rekor daha gelir. Nba’de ilk 10 sezonunda, her sezon 1,000’den fazla sayı bulan oyuncular kervanına katılır.( Kareem Abdul-Jabbar 19 sezon, Moses Malone 14 sezon, Wilt Chamberlain 10 sezon, ve Bob Lanier 10 sezon). Üstelik Houston tarihinin  ribaund (9,464), savunma ribaundu (6,460), top çalma (1,338), blok (2,741) kategorilerinde bir numaralı ismi olur

94-95 yılında Hakeem kolej yıllarından takım arkadaşı Clyde Drexler ile buluşur. Portland’dan takas olan Drexler’in de gelişiyle Houston; sırasıyla Utah, Phoneix ve San Antonio’yu eleyerek Nba finallerine gelir.(Robinson’a karşı attığı meşhur basket) Hakeem de sezon içinde Houston tarihinin en çok sayı kaydeden oyuncusu olarak eksik parçayı da tamamlar. Finalde rakip ise Shaquille O’Neal liderliğindeki Orlando olur. Orlando’yu rahat geçen Rockets üst üste 2. kez şampiyon olur Hakeem konferans finallerinde David Robinson’a karşı 35,3 sayı ortalamasıyla oynarken Robinson 25,5’te kalır.Finalde 32.8 sayısına karşılık Shaq 28,0’dir. Bu istatistik bile başlı başına ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor.Finallerin Mvp’si de tabii ki Olajuwon seçilir.

Önlerinde saygıyla eğiliyorum
Sonraki sezonlarda Hakeem her sezon bir sakatlıkla uğraşır. Tendinit –artroskopi- geçirir 33 maç kaçırır 97’de- ve Atrial Fibrilasyon yakasını bırakmaz, ama o yine oynadığı maçlarda üst düzey performanlar sergiler, double-double serisine devam eder.Takıma yüzüksüz yıldız Charles Barkley de  katılmasına rağmen konferans finallerinden ötesini göremezler. Çünkü Jordan dönmüştür ve Utah-Chicago rekabeti vardır Nba sahnesinde.99 yılında kariyerindeki 25,193. Sayısını kaydederek Jerry West geçer ve Nba tarihinin en çok sayı atan 11. İsmi olur.

2000’lere gelindiğinde ise artık kariyerinin sonları yaklaşır. Ama rekorlara doymaz. Nba arenasına aynı sezon adım attığı John Stockton –Utah Jazz- ile beraber 17 Yıl üst üste aynı takımda oynayarak bir rekora imza atarlar. Ayrıca en çok sayı atan oyuncu kategorisinde de 8. Sıraya yükselir.( Kısa süre önce Kobe, Hakeem'i geçti, Hakeem artık 9.)  26,000 sayı ve 13,000 ribaund barajını geçer ve lig tarihinde en çok ribaund alan 10. oyuncu olur. 2001’de Cuttino Mobley, bir önceki sezon yılın çaylağı olan Steve Francis ve ilk tur draft hakkı -draftta da tanıdık bir isim Bostjan Nachbar’ı seçer Houston- ‘na karşılık Toronto’ya gider. Sezon sonunda basketbolu bırakır. Kısa bir süre sonra da 34 numaralı forması emekliye ayrılır Houston’a.

Aktif oyunculuğu bıraktıktan sonra spordan kopmaz.  Nba yıldızlarına tecrübelerini aktarmaya devam eder. Emeka Okafor, Yao Ming, Dwight Howard son olarak da Kobe Bryant bu isimlerdir.

Spalding’le yaptığı sponsorluk anlaşması çerçevesinde $35’a spor ayakkabı üretilir adına. Niçin bu kadar ucuz olduğu –Adidas ve Nike ayakkabılar $100’dan aşağı değildir-  sorulduğunda ‘’Spor ayakkabı giymenin herkesin hakkı olduğuna inandığı’’ için bunu yaptığını söyler.

 9 Mart 1991’de Müslüman olur, isminin başındaki ‘’H’’ harfini de o zaman ekler (Arapça doğrusu böyledir diyerek) Durumu şöyle izah eder: ‘’İsmimi değiştirmiyorum,  sadece düzeltiyorum.’’  Kuran’ı çok okuduğunu da söyler.  Takım arkadaşı Drexler ’’ İnancı hayatını domine ediyor’’ demiştir. Oruçlarını aksatmadığını hatta 1995 sezonunda Ramazan ayına denk gelen Şubat ayında ayın oyuncusu seçilmişliği dahi vardır.

Amerikan vatandaşı olmadığı için 92 Barcelona’da  Dream Team’e katılmamıştır ama 96 Atlanta Olimpiyatların’da altın madalyayı alan kadronun içinde bulunur.

Kariyerindeki başarıları

NCAA Final Four MVP, 1981;
Nba draftı 1. Sıra seçimi 1984;
14 defa NBA All-Star
NBA Defensive Player of the Year, 1993;
Normal sezon  MVP, 1994;
2 defa NBA şampiyonluğu; 1994, 1995
2 defa NBA Finalleri MVP, 1994, 1995;
Olimpiyat altın madalyası, 1996.
Aynı sezon içinde yılın en iyi savunmacısı, normal sezon MVP ve NBA finalleri MVP ödüllerini kazanan tek isim; 1994
Tüm zamanların en çok sayı atan 9.ismi; 26,946
Tüm zamanların en çok ribaund alan 11.ismi; 13,748
Tüm zamanların en çok top çalan 8.ismi; 2,162
Tüm zamanların en çok blok yapan ismi; 3,830
50 Greatest NBA Players of All Time




23 Şubat 2011 Çarşamba

Earvin "Magic" Johnson





Windows 3.1’de MS-DOS oyunları oynamaya çalıştığım yıllardı. Hiç unutmam, oynadığım demo Nba oyununda 2 takım vardı sadece. O zamanlar farkında değildi ama yıllardır ezeli rakiplermiş meğer. Lakers ve Celtics… Kendimi bildim bileli Fenerbahçeli olduğumdan mıdır bilmem (renkleri daha yakın gelirdi herhalde) ama o 2 takımdan seçtiğim taraf hep Lakers olmuştu. Abdul-Jabbar, Worthy, Scott’lı kadronun Nba finallerine abone olduğu yıllardır o dönem.

1959’un 14 Ağustos’unda Michigan’da dünyaya gelen Earvin Jr. için küçük yaşlardan itibaren basketbol demek hayat demekti. O günlerden bahsederken ‘’sabah 7.30’da uyanıp, okuldan kalan bütün vakitlerini basketbolla geçirip gece de basketbolla uyuduğunu’’ ifade eder. Liseyi okuduğu Everett High School’da oynadığı bir maçta 36 sayı 16 asist 16 ribaundluk performansıyla yerel bir gazeteci tarafından kendisine ‘’Magic’’ lakabı takılmış ve basketbol kariyeri boyunca(sonrasında da) hep bu isimle anılmıştır. Özellikle bizim jenerasyonda Earvin Johnson dediğinde kim olduğunu bilemeyenlere ‘’Magic’’ ismi söylenince hemen hatırlamaları bu yakıştırmanın Earvin isminin önüne geçtiğini gösteriyor. Annesinin bu yakıştırmayı ‘’dinsizce’’ bulduğunu da es geçmeyelim.

Michigan Yılları
28.8 sayı ve 16.8 ribaund ortalamalarıyla geçen lise hayatından sonra Earvin’in üniversite tercihi evine yakın olmasından dolayı Michigan State University olur. 2,05’lik dev PG (Marques Green aklıma geldi nedense tövbe tövbe) sahip olduğu yetenek ve size avantajıyla daha ilk sezonunda kendini belli eder ve takımı Spartans’ın Big Ten Conference Title’a kalmasını sağlar; 17 sayı, 7.9 ribaund ve 7.4 assist rakamlarıyla sezonu tamamlar. Ertesi sezon aynı istikrarını sürdürür, Michigan da NCAA finallerinde Indiana’ya rakip olur. Magic’in ilk finali olmasının yanında, yıllar boyu sürecek olan bir rekabetin de tohumlarını atar bu final. Indiana’nın yıldız forveti  Larry Bird ile Magic Johnson karşı karşıyadır. İlk raundda kazanan Johnson olur ve ertesi sezondan itibaren rekabetleri Nba arenasına taşınır.

Şampiyon Rookie
Lakers tarafından draft edilen Magic normal sezonda 18 sayı, 7.7 ribaund, and 7.3 asist gibi bir çaylak için müthiş rakamlarla oynar, Lakers 60-22’yi yakalar, Magic All-Star olur(çaylak sezonunda bunu başaran 2. isim, ilki Elvin Hayes)  ve takımının Nba finallerine kalmasında büyük rol oynar. Ama unutmamak lazım ki o dönemde Magic henüz geleceğin süperstar adayıdır, hali hazırdaki süperstar ise Kareem Abdul-Jabbardır. Jamaal Wilkes ve Norm Nixon’ı da hatırlatalım. Bu arada normal sezonda yılın çaylağı ise tanıdık bir isimdir, Larry Bird.

Hem Magic hem de Nba tarihi açısından unutulmaz bir final serisi yaşanır. ‘’Dr. J’’ Erving önderliğindeki 76ers ile Kareem’li Lakers karşı karşıyadır. 5. Maçta 40 sayıyla oynayarak Lakers’ı galibiyete taşıyan ve seri boyunca 33 sayı ortalamasıyla oynayan Kareem Abdul-Jabbar ayak bileğini burkarak son maçta takımını yalnız bırakır. Koç Paul Westhead, serinin 6. Maçında hiç kimsenin tahmin edemeyeceği ve kolay kolay cesaret edemeyeceği bir hamleyle Magic’i Kareem’in yerinde yani pivot pozisyonunda oynatır. Sonuç ise 123-107 Lakers galibiyeti ve gelen şampiyonluktur. Magic de 42 sayı, 15 ribaund, 7 asist, 3 top çalma ile oynar. MVP ödülü de Magic’’e verilir ki çaylak sezonunda Nba finallerinde bu ödülü kazanan ilk isimdir kendisi. İlginç bir detay da arka arkaya NCAA ve Nba şampiyonu olan 3 kişiden biri olarak kariyerine bir başarı daha eklemiştir (Diğer iki oyuncu Bill Russell ve Henry Bibby)

Lakers'ın unutulmaz ikilisi
Ertesi sezon işler Magic ve Lakers için iyi gitmez. Sol dizindeki kıkırdak probleminden dolayı 45 maç kaçırır. Yine de 54 galibiyeti yakalayan ekip 40 galibiyetli Houstanla eşleşir. Magic de Play-off’lardan önce takıma katılır (o zaman yardımcı koç olan Pat Riley beklenenden önce döndüğünü ifade eder) ama ilk turda Houston’a elenmekten kurtulamazlar. Hatta son maçın son topunda Magic’ın atışı çembere bile değmez.
Lakers’taki 3. Sezonundan önce 25 milyon dolarlık kontratı kapar. Bir sporcuya o dönemde ödenen en büyük paradır bu aynı zamanda. Sezon başlar, kontratın etkisiyle midir bilinmez, basın önünde koç Paul Westhead’in sistemini eleştirir ve takas olmak istediğini söyler. Peki giden kim olur? Tabii ki Westhead. Takımın patronu Jerry West ertesi gün asistan koç Pat Riley’i takımın başına getirir.( Sloan & Deron Williams mı dedi biri?) Kazanan, takımın süperstarı olmuştur. Bu tavrı yüzünden bir çok maçta protesto edilir, Staples Center’da bile. Magic ise oyununu sürdürür ve normal sezonda 18.6 sayı, 9,6 ribaund, 9,5 asist ve 2,7 top çalmayla cevabını verir. Lakers’la 76ers bir yıl aradan sonra yine finalde karşılaşır, Lakers 4-2 ile rövanşı vermez. Magic 2. Yüzüğünü takar. MVP ödülünü de cebine koyar.(serinin son maçında triple-double yaptığını atlamayalım). Wilt Chamberlain ve Oscar Robertson’dan sonra bir sezonda 700 sayı-ribaunt-asist barajını geçen 3.isim olur.

Ezeli rakip ebedi dostlar
Bir sonraki sezonda her şey Lakers ve Magic için iyi gitmektedir, ta ki finallere kadar. Finalde rakip Moses Malone ve Julius Erving’li 76ers olur yine. Fakat bu sefer Lakers Nixon, Worthy ve McAdoo’yu sakatlıklar yüzünden kaybeder. Magic tek başına rakibe direnemez ve şampiyon 76ers olur, Malone da MVP seçilir.
84 Nba Finallerine gelindiğinde ezeli rakipler Celtics ve Lakers karşılaşır. Larry Bird ile Magic Johnson’un NCAA’den sonra finalde ilk kez karşılaşmalarıdır bu eşleşme aynı zamanda. Sezon başında Nixon’un takımdan ayrılması ve Abduljabbar’ın 40’ına merdiven dayamasıyla kan kaybeden Lakers, tüm olumsuzlukların üstüne Magic’in de kariyerinin en kötü ortalamalarıyla oynadığı final serisini kaybeder ve yüzük Doğu’ya gider. Özellikle serinin 4. Maçında son dakikada 0/2 serbest atış atıp takımının kazanabileceği bir maçı kaybetmesine neden olur. 7. Maçta da son hücumda Dennis Johnson’a kaptırdığı topla şampiyonluğu Celtics’e hediye eder Magic.

Bu finalden sonra Lakers ve Celtics bir sonraki sezon yine finalde buluşurlar.Serinin ilk maçında Lakers bir rekora imza atar. 114-148 kaybettikleri maçla finallerde bir maçta en çok sayı yiyen takım ünvanını kazanırlar. Fakat Magic ve arkadaşları ihtiyar Abdul-Jabbar’ın da müthiş katkılarıyla rövanşı alırlar ve kupa Batı’ya gelir bir kez daha. Seri 4-2 sonlanır. Magic ve Kareem kariyerlerinin en güzel şampiyonluğu olduğunu ifade ederler daha sonraki röportajlarında.

Sky Hook
1985-86 sezonunda ise konferans finallerinde Houston’ı geçemezler. 87 sezonunun Magic için ayrı bir önemi vardır 23.9 sayı, 12.2 asist ve 6.3 ribaund ortalamalarıyla kariyerinde ilk kez normal sezonda MVP seçilir.  Abdul-Jabbar göz enfeksiyonundan dolayı istenilen verimi veremediği sezonda artık takımın yıldızı Magic olmuştur. Finalde yine Celtics-Lakers eşleşmesi olur. Serinin 4. Maçında Celtics’in devleri Parish ve McHale’in üzerinden attığı son saniye ‘’sky hook’’ maç kazandıran basket olur. 6 maçta seriyi kazanır Lakers ve Magic de finallerin en değerli oyuncusu olur.(26 sayı, 13 asist, 8 ribaund, 2.33 top çalma, final rakamları) Hem normal sezon hem finallerin MVP’sidir kendisi. Bu sezona kadar Larry Bird 3 kez normal sezon MVP’si olmuştur bile. Magic ödülü almadan önce Los Angeles Times’a verdiği demeçte Bird’e karşı 3-0 geride olmasının kabul edilemez olduğunu belirtir. Ki zaten 89 ve 90 yıllarında iki kez daha bu ödülü kazanır.

Artık Doğu’da Boston saf dışı kalmıştır ve Lakers’ın karşısında yeni bir rakip vardır. Detroit Pistons. İki sezon üst üste Lakers’a rakip olurlar finallerde. 88 finallerinde 4-3’le kazanan Lakers olur. Bu şampiyonlukla ezeli rakipleri Boston’dan 20 yıl sonra 2 yıl üst üste şampiyon olurlar. MVP ise James Worthy olur, son maçtaki 36 sayı-16 ribaund-10 asistlik triple-double performansıyla. 89’da ise Magic  hamstring( diz arkası kasları) bölgesinden sakatlanır, Kareem’in de son sezonudur, ‘’Bad Boys’’ Pistons Isiah Thomes liderliğinde rakibini rahatlıkla geçer ve şampiyon olur. 1989-1990 playofflarında Lakers 9 yıl aradan sonra konferans finaline yükselemeden yarı finalde Phoenix’e elenir. Magic ise Kareem’siz ilk sezonunda normal sezonda MVP ödülünü alır.

HIV+ olduğunu açıklarken
90’larla birlikte artık yeni bir süperstar Nba’e damgasını vurmaktadır. Magic, kariyerinin sonlarına doğru olsa da Jordan’ın gazabına yakalanır. Drexler’lı Portland’ı geçip Batı şampiyonu olduktan sonra finalde Chicago 4-1’le Lakers’a üstün gelir. Magic, 12 yılda 9. Finalini oynamıştır. Serinin en ilginç yanlarından biri ve belki de kaderi Jordan yerine Pippen’ın Johnson’u savunmasıyla belirlenir.

1991 Nba kariyerini ve hayatını etkileyecek bir olayla sarsılır efsane oyuncu. Yapılan testlerde HIV(+) olduğu anlaşılır ve zorunlu olarak kariyerine ara verir. Duyguyüklü bir basın toplantısıyla durumu kamupyuna açıklar. Bu dönem çok zor geçer kendisi için. Evlidir, aynı zamanda eşi Cookie ilk çocuklarına hamiledir. Ama eşi ve çocuğunda bir problem çıkmaz. Tabii o dönemde HIV=AIDS=homoseksüel ilişki/madde kullanımı zannedildiği için adeta cüzzamlı muamelesi görür. Hatta tekrar parkelere dönmek istediğinde meslektaşları HIV(+) birisiyle aynı arenada oynamak istemezler. O ise mücadeleyi bırakmaz ve 1997 yılında HIV değerleri çok düşük seviyelerde olduğu açıklanır. O da bunun ‘’İsa’nın bir hediyesi’’ olduğuna inanır ve kiliseye 5 milyon dolar bağış yapar.  Bu arada 1992 Barcelona oyunlarında Dream Team’e dahil edilir ve bir anlamda kariyerinin sonunda onore edilir. Ödüllerine olimpiyat altın madalyasını da ekler.

1993-1994’te kısa süreliğine Lakers’ta koçluk denemesi olur, 96’da da basketbola dönmeye çalışır. Ama artık efsane isim için kariyerinin sonu gelmiştir. Kariyerini 17,707 sayı-10,141 asist-6,559 ribaund ve 1,824 top çalmayla tamamlar. Nba tarihinin 50 büyük oyuncusundan biri olarak Basketball Hall of Fame’e seçilir.

Basketbolda estirdiği fırtınaları iş dünyasında da sürdürür. Sinema salonları, Starbucks cafeleri olan ve AIDS’le mücadeleye kendini adayan biri olarak hayatına devam eder. Nba’in diğer kıtalarda tanıtılmasına gönüllü olarak katkıda bulunur. Emlak işine de girer efsane oyuncu. Zaten basketbol sonrası fotoğraflarında kelli felli bir işadamı görüntüsü verir.

No-look pasları, her zaman sempatik bulduğum gülümsemesi ve aşağıda listelediğim başarılarıyla unutulmazlar arasında yerini alır. Yazdığı kitaplarla hem hayatını anlatır, hem de gençlere nasıl başarıya ulaşabileceklerini öğütler. Kendisini ‘’Magic’in basketbol sahasında, Earvin’in ise normal hayattaki Johnson olduğu’’şeklinde ifade etmektedir. 

Rookie All-Star: 1979-80.
12 NBA All-Star: 1979-80 ve 1982-92.
2  All-Star MVP: 1989-90 ve 1991-92.
5 NBA şampiyonluğu: 1980, 1982, 1985, 1987, ve1988.
3 NBA finalleri  MVP: 1980, 1982, and 1987.
3 NBA MVP: 1986-87, 1988-89, ve 1989-90.
9 All-NBA First Team: 1983-91.
4 sezon NBA asist liderliği: 1982-83, 1983-84, 1985-86, ve 1986-1987.
2 sezon NBA top çalma liderliği : 1980-81 ve 1981-82..
NBA playofflarında en çok asist yapan oyuncu: 2.346 asist.
Tüm zamanların en çok asist yapan 2. Oyuncusu: 10.141
Tüm zamanların en yüksek asist ortalaması: 11.2
Bir maçta en çok asist: 24 (3 defa)
138 triple- double.
1992 Barcelona Olimpiyatlarında Altın Madalya
50 Greatest Players in NBA History: 1996
Basketball Hall of Fame : 2002



Bak bunlar da var: